Sigaraya 15 yaşlarında başladım ve ömrümün sonuna kadar içeceğimi düşünüyordum. Sigara yasakları başladığında “Sigara İçenlerin Hakları” konulu bir kampanya başlatmayı bile düşünmüştüm. Sigara içenlerin 2. sınıf insan yerine koyulmasına çok ama çok sinirlenmiştim. Devlet ne karışıyordu, biz istediğimiz için içiyorduk!
10 yıllık içici iken aniden bırakmaya karar verdim. Hatta 3 ay bıraktım. Bir arkadaş toplantısında 1 tane yaktım ve gerisi malum. Sigaraya karşı zaten çok güçsüzdüm, yenilgi ile tamamen pes ettim. Nikotin bandı, sakızı denedim; onlarla hiç olmadı. Artık durumu kabullenip, mücadeleyi bırakmışken Allen Carr Yöntemi ile tanıştım. Ve bütün hayatımı esir alan sigaradan; acı çekmeden, özlemeden, gözüm arkada kalmadan kurtuldum.
Bazen hayatın anlamını sorgularım, bu dünyaya gelişimizin bir amacı olmalı. Ben de henüz bulmuş değilim ama hayatın anlamını aramaktan, düşünmekten vazgeçmeyeceğimi biliyorum. Kişinin değeri aradığı şeydir demiş Mevlana. Belki de hayatın anlamı yeni şeyler öğrenmektir, dünyayı güzelleştirmektir, dünyaya bir katkı sağlamaktır, insanları sigara bağımlılığından kurtarmaya yardım etmektir. Sigaradan kurtularak hayatıma kattığım mutluluğu (şu anda sigara içenlere sigarasız mutluluk imkansız gibi görünse de ) tüm içicilerin yaşaması için çalışmaktır.
Sevgilerimle