Sigaranın zararları 1950’li yıllarda sır idi. Çünkü sigara firmaları sigaranın insana verdiği zarar hakkında sahip oldukları bilgileri gizliyorlardı. Hatta dünyanın en büyük tütün firmalarının üst düzey yöneticileri çıktıkları mahkemede sigaranın verdiği zararlar hakkında sorulan sorulara, sigaranın zarar vermediği yönünde İncil’e el basarak yalan beyanatta bulundular. Halbuki bu beyanatı verdikleri tarihte, ellerinde sigaranın zararları hakkında onlarca kanıt olduğu sonradan ortaya çıktı.

Sigaranın Zararlarını Bilmek, Sigara İçicilerini Etkiliyor mu?

O tarihten bu yana sigaranın verdiği zarar her yerde yüksek sesle söylenmeye başladı. Fakat çok ilginç bir şey oldu. Sigara içenler sigaranın verdiği zarar hakkında çıkan haberleri okumamaya, televizyonda gördükleri zaman kanal değiştirmeye başladılar. Sanki bütün sigara içenler sözleşmiş gibi kafalarını kuma sokuyorlar ve kulaklarını sigaranın zararları hakkında tüm bilgilere kapatıyorlardı.

Sonra sigara içen sağlık uzmanlarının, hekimlerin de sigaranın zararları hakkında hafifletici açıklamalar yaptıkları görüldü.

Neden Sigaranın Zararları Sigara İçeni İlgilendirmez?

Çünkü sigara içen her insan zararlı bir şey yaptığını zaten çok iyi bilir. Fakat bunu bilmek sigarayı bırakmaya yetmez. Yani sigara içeni sigaradan kurtarmaya yetmeyen sigaranın insana verdiği zararın bilgisi, sigara içenlerde farklı bir etki yaratır: korku ve stres. Korku ve stres hisseden bir sigara içicisi en çok ne yapmak ister? Sigara yakmak! Yani sigaranın zararları bilgisi, sigara içenleri endişelendirir, korkutur ve kötü hissettirir. Zaten çok iyi bildikleri bir şeyi bir de başkalarından duydukları için de aptal gibi hissettirir.

Tüm bu sebeplerden dolayı sigaranın zararları sigara içenlerin görmezden geldikleri, ilgilenmemeye çalıştıkları, tabu gibi kaçtıkları bir konudur.

O yüzden sigaranın zararlarına odaklanan kampanyalar, sözde sigara bırakma yöntemleri, sigara içicilerine yardım etmez/edemez.

Sigaranın zararları hakkında konuşmak yerine artık yeni şeyler söylemek gerekir sigara içenlere, mesela neden sigara içtiklerini, sigarayı nasıl bırakacaklarını, nasıl mutlu bir içmeyen olacaklarını.

Ne demiş Mevlana: Dün dünle gitti cancağızım, bugün yeni şeyler söylemek gerek…